Sevgiyi ifade etmek o kadar zor mu?
Doğuştan sahip olduğumuz ve bizi biz yapan duygularımız var. Bu duyguları yanlış ifade ettiğimizde ilişkilerimiz zedeleniyor. Tam tersi, güvenli ve olumlu duygu paylaşımları ise sevdiklerimizle aramızdaki bağı güçlendiriyor. İnsanlarla güvenli ve yakın ilişkiler geliştirmek istiyorsak, duygularımızı ifade etmenin en zarif ve güzel biçimini bulmalıyız. Özellikle sevgi, takdir, minnet, zevk gibi olumlu duyguları ifade etmeyi öğrenirsek son derece güçlü bağlar geliştirebiliriz.
Bazen stres halindeyken üzgün, korkmuş veya kızgın hissedebiliriz. Ayrıca unutmamak gerekir ki iki insan arasında süregelen bir etkileşim varsa arada kırgınlık ve kızgınlık olması son derece doğaldır. Duyguları paylaşarak sorunların temel nedenlerini ve çözümlerini konuşma şansı elde ederiz. Konuşarak sorunları çözmeye çalışmak olumlu ve işbirlikçi çabayı gösterir. Tersi durumda sorun uzar, derinleşir, olumsuz duygular iltihaplı hale gelir ve hem biz hem de karşı taraf zarar görür.
Herkes sevgisini kolayca gösteremez
Sevgiyi göstermek herkes için kolay değil, hatta kültür farklılıklarının bile sevgiyi ifade etmekle ilgili olduğu düşünülüyor. Aynı şekilde sevgiyi ifade etme tarzımız büyüme sırasında öğrendiklerimiz ile de ilgilidir. Örneğin, birlikte zaman geçirmekten mutlu olan bir ailen varsa, öğrendiklerin partnerinle ilişkine de yansır. Duyguların sözlü veya fiziksel olarak ifade edilmesinin tabu olarak görüldüğü bir ortamda yetiştiysen, bu tabu seni yetişkinlikte de etkiler. Fakat bunlar hep değiştirilebilir şeyler, genetiğimizde olan, değişmez özellikler değil. Yetişkin bir birey ilişkilerinde nasıl davranacağını seçebilir.
Sevgi davranışları çeşitlidir. Sarılmak, dokunmak, minik bir öpücük veya güzel bir söz ve başka bir sürü şey sevgiyi ifade edebilir. Özel günleri anımsamak, hediyeler almak, sürprizler yapmak, birini ilgiyle dinlemek veya bir köpeğin başını okşamak da sevgiyi göstermektir. Sevgi davranışlarındaki farklılıklar yüzünden bazı insanların neden sevgiyi gösteremediklerini açıklamak da zordur. Bir kişiye çok makul ve doğal görünen bir şey, bir başkası için sevgiyi göstermek olabilir.
Sevgi göstermek neden zor olabilir?
Kimi teoriler, sevgiyi gösterme biçimimizin doğuştan itibaren içinde olduğumuz ortamla ilişkili olduğunu iddia ediyor. Sevginin bol bol gösterildiği ve ifade edildiği aileler ve kültürlerde yetişen insanlar çok daha fazla sevgi gösterirler. Fakat toplumsal cinsiyet eşitsizliği sorununun sevgi gösterme esnasında da ortaya çıktığı görülüyor. Kız ve erkek çocuklarına gösterilen sevgi arasında da fark oluyor. Kızlar, üzgün ve sıkıntılı olduklarında daha fazla sevgi görürken, erkeklere benzer durumlarda daha dayanıklı olmaları mesajı veriliyor. Ne yazık ki cinsiyet eşitsizliği bu alanda hemen hemen tüm kültürlerde hissediliyor.
Bu toplumsal kalıbın olumsuz etkisi, çocuklar yetişkinliğe geçtiklerinde farklı şekillerde yüzeye çıkıyor. Sevilmeye ve ilgi görmeye alışkın olarak tanımlanan kadın kalıbı yüzünden bazı beklentiler doğabiliyor. Aynı şekilde, erkeklik tanımlarının darlığından dolayı erkeklerin bazılarının sevgi gösterme konusunda yeterince rahat olmadığını gözlemlemek de mümkün. Sonuç olarak, günümüz ilişkilerinde kadınlar eşlerinin sevgi göstermediğinden, erkekler ise eşlerinin çok fazla gösterdiğinden ve fazla beklentisi olmasından şikayet edebiliyorlar. Eşcinsel çiftler üzerinde yapılan bir araştırmada da, kadın ve erkek ayrımı saptanmış. Lezbiyen çiftlerin birbirine sevgi gösterme konusunda, gey çiftlerden daha rahat oldukları ortaya konmuş.
Çocuklar sevmeye ve sevilmeye daha alışkın
İstisnai durumlar dışında çocuklar sevmeye ve sevilmeye daha alışkındır. Ebeveynlerin çocuklarına sevgi gösterme yöntemleri farklıdır ve sevgisini herkes kadar göstermeyen bir ebeveyn dışarıdan bakıldığında sevgisiz görünebilir. Oysa konu genellikle sevgisizlik değil, gösterme biçimindeki farklılıklardır. Çocukken yaşadığımız şeyler yetişkinlikteki davranışlarımız üzerinde sandığımızdan daha etkili olabilir.
Uzun süreli ilişkilerde, partnerler arasında monotonluklar yaşanabilir. Böyle durumlarda, karşındakinin sana yeterli ilgi ve sevgi göstermediğini düşündüğünde senin bir şeyler yapman da çok önem taşır. Unutmamalıyız ki sevgi sadece bir türlü gösterilen bir duygu değildir. Önemli olan bir sevgi dili geliştirmek, herkes kendi tarzına uygun bir sevgi dili keşfedebilir.
Size en uygun ‘sevgi dili’ hangisi?
Hediyeler: Bir kutu lezzetli çikolata veya bir demet çiçek olmasına da gerek yok. Partnerini mutlu edeceğini düşündüğün herhangi bir hediye.
Küçük jestler: Sevdiği bir yemeği hazırlamak veya onun için alışveriş yapmak. Yatağa sabah kahvesi götürmek ya da çok sevdiği bir şarkıyı özel bir an yaratıp çalmaya başlamak. Bunun gibi binlerce şey bulabilirsin.
Birlikte geçirilen kaliteli zamanlar: Herkesi ve her şeyi bir kenara bırakarak sadece birbirinize ayıracağınız bir zaman yaratmak ve o zamanın hakkını vermek. Güzel bir akşam yemeği, film, sohbet… Yaratıcılığına kalmış!
Fiziksel temas: El ele yürümek, sarılmak, rahatlatıcı bir masaj, birbirinize olan duygularınızı ateşleyecek her türlü dokunuş sevginizi açıkça hissettirecektir.
Kendi sevgi dili dağarcığını kontrol et, mutlaka sana özel birkaç şey bulacaksın!
Son yorumlar